ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

AGİT toplantısı, Viyana

08.11.1996
4 - 7 Kasım 1996, Pazartesi-Perşembe günleri arası, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in Viyana ”Gözden Geçirme” toplantısına katılan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Genel Başkanı Halit Habip Oğlu ve Genel Yönetmen Nesrin Hacı Mehmet Yunanistan tarafından Batı Trakya Türk azınlığına yönelik ayrımcı ve baskıcı politikalarını dile getirdiler.

a) Avrupa Güvelik ve İşbirliği Teşkilatının 54 üye ülke temsilcilerinin yanında pek çok uluslararası örgüt tanımladığını,

b)türklük sıfatını kullanan Dr. Sadık Ahmet gibi şahıslar hakkında hukuki işlem başlattığını,

c) Batı Trakya’da 118 köyde barınan 40.000 kişilik Türk azınlığın yaşadıkları bölgenin güvenlik bölgesi ilan edilmiş olması hasebiyle, Türklerin bölgedeki tüm hareketlerinin ve mülkiyet edinme özgürlüklerinin kısıtlandığını,

d) Lozan antlaşması ve Türkiye ile Yunanistan arasında 1968 yılında aktedilen ikili bir anlaşmaya göre Batı Trakya’da Türk azınlık okullarında çift lisanlı tedrisat yapılacağı ve türkçe dersleri kitaplarının Türk hükümeti tarafından sağlanacağına ilişkin iki ülke arasında bir mütabakatın bulunduğunu, ancak Yunanistan’ın bu uluslararası ve ikili anlaşmalardan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, azınlık okullarının özel okul addedilmeleri hasebiyle bu okullardan mezun olan talebelere yüksek okullara kayıt yaptırmada eşit şans tanınmadığını,

e) Yunan vatandaşlık yasası’nın 19 maddesinin elen kökenli olmayan Yunan vatandaşlarının yurt dışına çıkmaları halinde vatandaşlıktan çıkarılabilmelerine olanak sağlayan hükümün esasen Batı Trakya Türklerini bir taraftan dış dünyadan tecrid etmeye, diğer taraftan toplumsal acıdan kenara itmeye yönelik Yunan hükümtinin bir tasarrufu olduğunu,

f) Yunanistan’da basın ögürlüğünün sadece Ortodoks Yunanlılar için geçerli olduğunu, Batı Trakya’da basılan 10 Türk gazetesinin Türk azınlığını bilgilendirmeye ve siyasi konularda kamuoyu oluşturmaya yönelik hiçbir yazı veya makale yazamadı ğını, aksi takdirde Yunan makamları tarafından derhal kapatılmakla tehdit edildiklerini, İskeçe ve Gümülcine’de Türkiye’de basılan tek bir gazetenin bile dağıtımına müsaade edilmediğini, oysa Atina ve Selanik’te Türk gazetelerinin satılabildiğini, Türk gazetelerine Türk-Yunan hududunda Yunan gümrük makamları tarafından elkonulduğunu ve Türk gazetesi taşıyanların zaman zaman cezaya çarptırıldıklarını, Yunan makamları nezdinde konuya ilişkin yapılan girişimlerden hiçbir netice alınamadığını,

g) Yunan makamlarının Yunan halkını Batı Trakya Türklerine karşı kışkırttıklarını ve nefret hisleri beslemeye teşvik ettiklerini,

h) Son olarak Kıbrıs’daki üzücü olayın ardından Gümülcine Ortodoks cemaati Başkanının Yunan halkını Türklere karşı kışkırtması neticesinde çocuk ve yaşlıların da aralarında bulunduğu birçok Türkün dövüldüğünü ve 17 Türk dükkanın tahrip edildiğini ve Batı Trakya’daki son olaylar sırasında Yunan vatandaşı olarak kendilerini korumakla yükümlü olan Polisin saldırılara seyirci kaldığını,


i) kendilerinin aynı zamanda AB vatandaşı olduklarını da hatırlatarak AB’ye sorunları ile ilgilenmeleri için çağrıda bulundular.

Çok kez yanıt hakkını kullanma mecburiyetine kalan Yunanistan, son son bir haftadır çeşitli ülke ve NGO temsilcilerinin Gözden Geçirme Konferansı’nı Yunanistan aleyhinde siyasi bir karalama kampanyası platformuna dönüştürme çabalarının yadırgandığını, bunların bazı üçüncü ülkelerin ve çevrelerin bir propaganda oyunu olduğunun artık herkes tarafından açıkça anlaşıldığı ve Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’ndan Halit Habip Oğlu ve Nesrin Hacı Mehmet’in de Yunanistan’a karşı nefretini kustuğunu ve tüm bu suçlamaların tek bir amacı olduğunu, bu da Yunanistan’da bir Makedon ve Türk Milli azınlığı bulunduğu fikrini iyice kafalara yerleştirmek olduğunu söylemiştir.
GALERİ