ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

"Ben hiçbir zaman mekanizmaların adamı olmadım"

08.03.2004
Gümülcine'de yayınlanan Hronos (aşırı sağ eğilimli, 3000 tirajlı) gazetesinin 8 Mart 2004 tarihli nüshasında yer alan bir haberin çevirisi

"Ben hiçbir zaman mekanizmaların adamı olmadım"


"Azınlık, politik bakımdan kendisini özgürce ifade etmiş bulunuyor. Kanım odur ki, hemşehrilerimizi, kendilerine daha iyi hizmet sunacağımız konusunda ikna ettik ve sonunda onları kazandık".

Evet, yukarıdaki sözler, YDP milletvekili İlhan Ahmet'in seçildikten sonra yaptığı ilk açıklamadır. Adıgeçen, politikaya yeni atılmış ve gençliğinin verdiği heyecanla en elverişli şartların egemen olduğu bir dönemde YDP'den aday olmak ve milletvekili seçilmek suretiyle, PASOK'un azınlığı çantada keklik gibi gördüğü yolundaki yerleşmiş görüşü altüst etti.

Bilindiği gibi, azınlık adayları arasında favori görülen İlhan Ahmet 13.792 oy alarak milletvekili seçildi. Mesleği avukatlık olan ve birçok kişi tarafından desteklenen İlhan Ahmet, Trakya'nın kalkınmasını ve azınlığın konumunun düzelmesini kendisine hedef olarak belirlemiş durumda.

18 yıl süreyle ERE (Milli Radikal Birliği) Partisi'nden milletvekilliği yapan ve ılımlı kişiliğiyle tanınan Osman Üstüner'in torunuyla evli olan adıgeçen, bu geçmişinin de yardımıyla seçmenler arasında kendisini daha kolay kabul ettirdi. Nitekim, İlhan Ahmet'in seçim kampanyasını yürüten kurmayları arasında azınlıktan yüksek tahsilliler ve gazeteciler de vardı.

Dün vilayette seçim sonuçlarını eşiyle birlikte izleyen İlhan Ahmet'le gerçekleştirdiğimiz söyleşi aşağıdadır:

Hronos: Genel Başkanınızın, (Batı) Trakya'da azınlığa Avrupai bir politika uygulanacağına yönelik açıklaması sizce olumlu etki yaratarak azınlığın şahsınıza yönelmesini sağladı mı?

İlhan Ahmet: Tabii bunun da etkisi oldu, ama, yegane etken bu değildi. Azınlığın yaptığı dönüşün esas nedeni, PASOK iktidarının uzun yıllardan beri azınlığın taleplerine olumlu yanıtlar verememiş olmasıdır. Azınlık çile çekmiştir. Azınlığın yaşadığı bölgelerde teknik altyapı yoktu. Köylerdeki durum tahammül edilmez bir noktaya gelmiş bulunuyor. Ekonomik açıdan büyük sıkıntılar sözkonusudur ve iş başındaki PASOK mensupları bu sorunlara çözüm getirmediler. Halkın beklentilerine karşılık veremediler. Biz de kendi açımızdan çok çalıştık. Bu çalışmalarımız belki görülmemiş olabilir, ama biz, seçimlerde bu neticeyi elde edebilmek için gece gündüz çalıştık. Mücadelemde desteklerini benden esirgemeyen azınlık ve çoğunluk mensuplarına tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Azınlık, siyasi bir hüviyete sahip olmadığını gösterdi. Azınlığı çantada keklik sananlar ise bir kez daha hüsrana uğradılar.

Evet, sandık başına gidildiğinde, dostlukların değil, politikaların değerlendirildiğine bir kez daha tanık olduk. Politikada önemli olan, halkın taleplerine kişisel temas ve dostluklarla değil, siyasi tutum ve tavırlarla yanıt vermektir.

H: Sayın İlhan, azınlığın oylarının bazı unsurlar tarafından yönlendirildiği yolundaki söylentileri değerlendirmenizi rica ediyorum. Azınlık mensupları bu defa özgürce mi oy kullandılar?

İ.A.: Evet, daha özgürce kullandılar. Ben, size azınlık seçmenini etkileyen bir unsur olduğunu söylemedim. Ben, azınlığın partizan bir kimliğinin olmadığını söylüyorum. Mekanizmaların faaliyete geçip geçmediğini bilmiyorum. Ben mekanizmaların adamı değilim. Ben kapı kapı, kahve kahve, köy köy dolaştım ve insanların şikayetlerini dinledim. Halkın çözüm bekleyen sorunlarına kulak verdim. İnsanlar sorunlarına çare bulunmasını istiyorlardı. Halk artık laf ebeliğine doymuş durumdalar. Hamiler istemiyorlar. Azınlığın hamilere ihtiyacı yoktur. İhtiyaç duydukları şey Meclis'te yetenekli kişilerce temsil edilmektir. Ben bu saptamaları yaptım; insanlar da benim bu görüşümü benimsediler.

H: Aldığınız mesajlar nelerdi?

İ.A.: Azınlık, sürekli gelişme kaydetmekte olan Türk-Yunan dostluğundan yararlanmak istiyor. Türkiye Başbakanı Sayın Erdoğan ayın 15'inde (metinde aynen) Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'i ziyaret edecek. Biz de Trakya bölgesi olarak Türk-Yunan yakınlaşmasında rol almak istiyoruz. Nihayet, Türk-Yunan dostluğunun yarattığı nimetlerden azınlığın ve bölgemizin de yararlandırılması gerekir.

H: Parlamentodaki rolünüzü belirlediniz mi?

İ.A.: Onu, zamanı gelince yapacağız. Tabii ki tasarılarımız var. Bazı ilkeleri partimizle tezekkür etmiş bulunuyoruz. Nitekim, Genel Başkanımızın da bu konudaki açıklamalarına tanık olduk. Şimdi bunların uygulanması aşamasına geçeceğiz. Yarından itibaren işe başlıyoruz. Hem de ağır işe.

H: YDP'nin disiplinli bir milletvekili olacak mısınız?

İ.A.: Tabii ki. Herşeyden önce vicdanen özgür kişileriz ve aynı zamanda Yunanistan'ın milletvekiliyiz. Tabii ki, gerektiği ölçüde disipline uyan kişileriz. Ancak, talepkar bir milletvekili olacağımı da belirtmek isterim. Hiçbir fırsatın boşa gitmesine izin vermeyeceğim ve diğer milletvekilleri gibi, biz de Sayın Stilianidis ile birlikte (Batı) Trakya'nın kalkınması için mücadele vereceğiz.

H: (Batı) Trakya'nın kalkınmasının ayrımcı çizgilere tahammülü yok değil mi?

İ.A.: "Asla, asla".