29 Ocaklar Unutulmaz

Haber Test icindir1960´larda Kıbrıs uyuşmazlığının etkisiyle Türk-Yunan ilişkileri sertleşirken, hortlayan korkular, Batı Trakya Türklerini karanlık günlerin içine itti. Ülkemiz Yunanistan´ın baskı politikaları sınır tanımıyordu. Göç ettirmeye, olmuyorsa asimile etmeye dönük bu politikaların tesirleri bugün dahi silinebilmiş değil. Çoğunluğu köylü Batı Trakya Türklerine traktör satıp, ehliyetinivermeyen, akan çatıları tamir ettirmeyen, edenleri ağır cezalara çarptıran, eğitim, ziyaret, çalışma veya başka amaçla ülke dışına çıkanları derhal vatandaşlıktan atan ülkemizin tüm bu baskılarına karşın, sağduyulu Batı Trakya Türk azınlığı direniyor, yapılanları sineye çekiyordu. Bir anda Yunanistan dokunulmaza dokundu, 1920´lerden beri Türk azınlıkla bütünleşmiş kültür-spor dernekleri, yalnızca isimlerindeki “Türk” sözcüğü nedeniyle kapatılıyordu. Kimliklerinden başka kaybedecek birşeyi kalmayanlar onu inkar edenlere “dur” demek için barikatlari asarak, dövülerek ezilerek 29 Ocak 1988 sabahı Gümücine´de toplandılar. Batı Trakya Tarihinin görmediği bu kalabalığın tek yürek tek yumruk olarak haykırdıkları „biz Türküz“ sözleri bugünde devam eden mücadelemizin parolası oldu.

Batı Trakya davasına can veren o tarihi günün rövanşını milliyetçi Yunanlılar iki yıl sonra 29 Ocak 1990´da aldı. Türk azınlığa ait işyerleri yağma edildi, bağımsız milletvekilimiz Ahmet Faikoğlu ve seçilmiş İskeçe Müftüsü rahmetli Mehmet Emin Aga ölümüne dövüldü. Bizlere nefes aldırmayan polislerin bir tanesi dahi orada değildi. O gün pek çok işyeri kepenklerini bir daha açılmamak üzere kapatmak zorunda kaldı. Milyon dolarlarla ifade edilen hasar bugün hala telafi edilebilmiş değildir. Cana ve mala kastedilen bu saldırıların 21. yüzyılın eşiğinde bir Avrupa Birliği ülkesinde gerçekleşebilmiş olması düşündürücüdür.

29 Ocaklar bize hakkın verilmeyip, aksine alınacağını ve bunun için belli bedeller ödemeye hazır olmak gerektiğini öğretti. Batı Trakya Türklerinin önemli anma günlerinden biri olan bugünü çocuklarımıza en iyi şekilde öğretmekle mükellefiz. Kendilerinin geleceğe umutla bakmaları için ödenen bedeller dimağlardan silinmedikçe, elde edilenden kolay vazgeçilmeyecek, gasp edilen hakkı almak için umut yitirilmeyecektir.