ABTTF Başkanı: “Maalesef ABD Yunanistan İnsan Hakları Raporu toplumuzun sorunlarına her geçen yıl biraz daha az bir biçimde yer veriyor, bu durum ABD raporunun itibarına ve güvenilirliğine de zarar veriyor. Her yıl olduğu üzere ABD 2022 Yunanistan İnsan Hakları Raporu’na cevap niteliğinde hazırladığımız raporda bu eleştirimizi açıkça dile getirdik. Zira biliyoruz ki azınlık hakları, eşit insan haklarıdır.”
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan İnsan Hakları Raporu’nun 2022 Yunanistan raporuna paralel bir rapor hazırlayarak ABD’nin yetkili makamlarına iletti.
Raporunda ABTTF, Yunanistan’ın Avrupa’da azınlık hakları konusunda en kötü sicile sahip ülkelerden biri olduğunu ifade ederek Yunanistan’da Rodos, İstanköy ve Oniki Adalar’daki Türk toplumu ve Batı Trakya Türk toplumu olmak üzere Yunanistan’daki Türk toplumunun mevcut durumunda herhangi bir iyileşme olmamasına rağmen ABD raporunda bu sorunların neredeyse hiç yer almamasını eleştirdi.
Azınlık haklarının eşit insan hakları olduğunu söyleyen ABTTF, ABD raporunda yer verilmeyen Türk toplumunun sorunlarını ve güncel gelişmeleri rapor etti, Batı Trakya Türk toplumunun insan ve azınlık hakları alanında yaşadığı sorunlar hakkında ayrıntılı bilgilendirmede bulundu.
İskeçe Türk Birliği hakkında Yargıtay’ın 29 Haziran tarihli kararına atıfta bulunulduğunu belirten ABTTF, ancak bu dava grubunda yer alan diğer iki derneğin, yani Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ile Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği’nin başvurularının da Yargıtay tarafından reddedilmesininin raporda yer bulmamasını eleştirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yunanistan’ın dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiği hükmüne vardığı Bekir Usta ve diğerleri dava grubunda 15 yıldır AİHM kararlarının uygulanmadığını söyleyen ABTTF, bu önemli konunun raporda çok yüzeysel bir biçimde yer bulmasını eleştirdi. Ayrıca ABTTF, son dönemde yaşanan gelişmeler kapsamında 11 Ekim 2022 tarihinde tescil edilen ‘‘Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği’’nin kaydının iptali istemiyle açılan davaya ilişkin ayrıntılı bilgilendirmede bulundu.
Batı Trakya Türk toplumunun eğitim alanında yaşadığı sorunlar konusunda ise ABTTF, ABD raporunun azınlık eğitimine ilişkin herhangi bir sorundan bahsetmemesini eleştirdi. Türk toplumuna tanınan eğitim özerkliğinin yıllar içinde çeşitli düzenlemeler ve uygulamalarla baltalandığını belirten ABTTF, eğitimde iki dilli anaokullarının olmaması, Türk ilkokullarındaki yapısal sorunlar ve ilkokulların kapanması, ortaokul eksikliği ile Batı Trakya’daki dini okulların statüsü ve dini okulların işleyişine yapılan müdahaleleri ayrıntılarıyla rapor etti.
Ayrımcılık ve nefret saldırılarına ilişkin olarak ise ABTTF, Batı Trakya Türk toplumuna yönelik nefret söylemi ile nefret temelli saldırıların ABD raporunda yer bulmadığını belirterek Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumunun “Türk” kimliğinin reddedildiğini ve ülkede siyaset ve medyada Türk toplumuna yönelik sistematik yapısal bir ayrımcılık olduğunu belirtti. Ülkede yaşayan Türkler ve Makedonların tanınmadığını, ancak diğer etnik gruplar olarak Roman, Pomak ve Ermenilerin kendi isimleriyle dernekler kurabildiklerini söyleyen ABTTF, Türklerin kamu düzenine tehdit olarak algılandığını ve medyada bu şekilde yansıtıldığını belirtti. 2022 yılında yaşanan nefret söylemi saldırılarını da raporunda aktaran ABTTF, Ağustos’ta İskeçe’de bir Türk gencininin “Pis Türk” diye hakaret edilerek dövüldüğü saldırıyı, Eylül’de ise İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek’in televizyon canlı yayınında “Türk casusu” suçlamasına maruz kalarak ölümle tehdit edilmesi saldırısını ayrıntılarıyla dile getirdi.
Konu ile ilgili olarak ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu, “Maalesef ABD Yunanistan İnsan Hakları Raporu toplumuzun sorunlarına her geçen yıl biraz daha az bir biçimde yer veriyor, bu durum ABD raporunun itibarına ve güvenilirliğine de zarar veriyor. Her yıl olduğu üzere ABD 2022 Yunanistan İnsan Hakları Raporu’na cevap niteliğinde hazırladığımız raporda bu eleştirimizi açıkça dile getirdik. Zira biliyoruz ki azınlık hakları, eşit insan haklarıdır. ABD raporunda Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumu ve diğer ulusal azınlıklara çok az ya da hiç atıfta bulunulmaması bu nedenle kabul edilemez. Biz yine olması gerekeni yaptık, ABD raporunda hiç yer bulmayan ya da eksik bir biçimde dile getirilen konu başlıklarında toplumumuzun sorunlarını ayrıntılarıyla dile getirdik. Batı Trakya Türk toplumu olarak Yunanistan’dan taleplerimizi sıraladık, ABD makamlarından da raporun hazırlanması sürecinde daha bölgemizde toplumumuzun temsilcileriyle bir araya gelmesini ve sorunlarımızı dinleyerek ABD raporunda bölgedeki mevcut durumun rapora yansıtılmasını istedik.” dedi.