Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu (IPHRC) iş birliğiyle 16-17 Şubat 2022 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen “Müslümanların Karşılaştığı İnsan Hakları İhlalleri” başlıklı uluslararası seminere katıldı.
Batı Trakya Türk toplumu temsilcilerinin geniş bir heyetle katıldığı, Avrupa, Asya ve Filistin’de Müslümanlara yönelik insan hakları ihlallerinin ele alındığı ve çözüm önerilerinin değerlendirildiği seminere ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu ve ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı iştirak etti.
Seminerde Batı Trakya Türk toplumunun sorunları dile getirildi
Seminerin açılış oturumunda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakan Yardımcısı Yakup Moğul ile video mesajla katılımcılara hitap eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batı Trakya Türk toplumunun sorunlarına atıfta bulunarak, Türk toplumunun temel insan haklarından mahrum bırakıldığını aktardılar.
Avrupa’daki Müslümanların durumunun ele alındığı ilk panel oturumunda konuşan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu (BTTADK) Başkanı ve Rodop Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, 1923 Lozan Barış Antlaşması ile Yunanistan’a bırakılan Batı Trakya Türk toplumunun söz konusu antlaşma uyarınca eğitim ve din özerkliğine sahip olduğunu ancak bu özerkliğin Türk toplumunun elinden alındığını söyledi. Batı Trakya Türk toplumunun bugün kendi müftülerini seçmesine izin verilmediğin belirten Şerif, Yunan devletinin Türk toplumuna sormadan müftüler tayin ettiğini kaydetti.
Katılımcıların söz aldığı bölümde Batı Trakya Türk toplumunu temsilen konuşan ABTTF ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTATYD) konuştu. ABTTF, Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumuna karşı genel akım siyaset ve medya dahil olmak üzere kurumsal ve yerleşik bir ayrımcılık olduğunu ifade etti. BTAYTD, Batı Trakya Türk toplumunda Türk ve Müslüman kimliklerinin birbirinden ayrılamaz olduğunu belirterek, bu iki kimliğin öncüsü konumundaki müftülerin hedef gösterildiğini söyledi.
Seminerin ikinci panel oturumunda Asya’daki Müslümanların durumu, üçüncü ve son panel oturumunda da işgal altındaki topraklardaki Filistinlilerin durumu tartışıldı.
İİT yetkilileri, IPHRC üyeleri, kordiplomatik mensupları, uzmanlar, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı iki günlük seminer, kapanış konuşmaları ile sona erdi.
