ABTTF ulusal ve bölgesel kimliklerin etkileşiminin tartışıldığı konferansa katıldı

Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 26 Eylül 2011 tarihinde Avrupa Ulusal ve Bölgesel Çalışmalar (ENRI) - Doğu isimli araştırma konsorsiyumu tarafından düzenlenen “Avrupa Ulusal ve Bölgesel Kimliklerinin Etkileşimi: Avrupa Birliği’nin Yeni Doğu Sınırlarında Devletler Arasında Uluslar” konulu konferansa katıldı. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nde (EESC) düzenlenen toplantıya ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Ali Türkelli katıldı.

7. Çerçeve Programı’nın desteklediği proje Avrupa’da azınlıkların nasıl oluştuğunu araştırdı

ENRI-Doğu Araştırma Programı’nın tanıtıldığı konferansta AB Komisyonu Araştırma Genel Direktörlüğü’nden Dr. Andreas Obermaier, Avrupa Komisyonu 7. Çerçeve Programı tarafından finanse edilen üç yıl süreli projenin sonunda doğu genişlemesi ile birlikte Avrupa Birliği’nde azınlıklar konusunun gündeme taşındığı ifade etti. Obermaier, ağırlıklı olarak yeni üye ülkelerin incelenmiş olmasına rağmen projenin Avrupa’da etnik azınlıkların sorunlarını anlamaya yardımcı olduğunu söyledi. Prof. Hans-Georg Heinrich ise araştırmanın Avrupa kıtasında doğu bölümünde Avrupa kimliğini ve bölgesel kültürü anlamada önemli bir rol oynadığını, zira Avrupa’nın 1914 ve 2010 olmak üzere haritasına bakıldığında farkın açıkça görüldüğünü belirtti. Ulus, devlet ve kimlik konularının araştırıldığı projede Heinrich, bu konular ile ilgili sorulara verilecek cevapların ülkeden ülkeye değiştiğini ifade etti. Dr. Alexander Chrosostov ise azınlıkların nasıl oluştuğunu ve yaşadıkları ülkenin bir parçası haline nasıl geldiklerini araştırdıklarını, sonuçta azınlıkların bazı zamanlar tarihi koşullar nedeniyle ama çoğu zaman insanların göç etmesi ile oluştuklarını gördüklerini ifade etti.

Avrupalı kimliği azınlıklar için alt sıralarda geliyor

Etnik, Avrupalı ve kültürel kimlikler konusunda ise Prof. Claire Wallace ve Dr. Natalka Patsurko, araştırma sonucunda azınlıklar arasında Avrupalı kimliğinin başat kimlik olma düzeyinin çok düşük olduğunu gözlemlediklerini belirttiler. Wallace ve Patsurko, genç kuşağın üyelerinin kendilerini daha fazla Avrupalı hissettiklerinin altını çizdiler.

Merkez ve Doğu Avrupa’dan Almanya’ya yaşanan göçler çeşitlilik sorunun gündeme getirdi

Litvanya ve Slovakya’da yaşayan azınlıklara ilişkin sonuçların sunulduğu toplantıda Dr. Barbara Dietz, Almanya’ya Merkez ve Doğu Avrupa ülkelerinden çok fazla göç yaşandığını, Almanya’da bu kişilerin toplum ile ne derece bütünleştiklerini araştırdıklarını ifade etti. Göçmenler arasında etnik Almanların eğitim düzeylerinin düşük olduğuna dikkat çeken Dietz, sosyal uyum konusunda etnik Alman göçmenlerin bölgesel ayrıştırma ile karşılaştıklarını, bu kişilerin Rusça konuşan topluluklara daha yakın olduklarını belirtti. Dietz, aynı durumun Almanya’da yaşayan Yahudiler için de geçerli olduğunu belirtti. Dietz, bağımsızlıkları yeni kazanmış ülkelerden Almanya’ya olan göçün ülkede göç konusunu gündeme taşıdığını, bu göçlerle birlikte çeşitlilik ve çoğulculuk konularının özelikle emek piyasası ve sosyal politika alanlarında dikkate alınmaya başlandığını söyledi.