ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABTTF AGİT Gözden Geçirme Konferansı’na katıldı

08.10.2010
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 6-7 Ekim 2010 tarihlerinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Gözden Geçirme Konferansı’na katıldı. Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen toplantıda Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Fatma Reşit ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) üyesi Sebahattin Abdurrahman temsil ettiler. AGİT Gözden Geçirme Konferansı’nın Varşova’daki insani boyut toplantılarında ABTTF ve BTAYTD, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını yazılı bildirileri ve sözlü sunumları ile gündeme taşıdı.

Eğitim alanında anaokullar ve SÖPA sorunu dile getirildi

6 Ekim 2010 tarihinde “Hoşgörü ve Ayrımcılık Yapmama I” başlıklı oturumda Fatma Reşit ve Sebahattin Abdurrahman, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim sorununa dikkat çektiler. Bu oturumda konuşma yapan Sebahattin Abdurrahman, Lozan Barış Antlaşması ile eğitim alanında özerk bir yapıya kavuşturulan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın anaokullar sorununu gündeme getirdi. Abdurrahman, 3518/2006 sayı ve tarihli yasa ile Yunanistan’da okul öncesi öğretimin zorunlu hale getirildiğini ancak bahse konu yasanın Yunanistan’da farklı dilsel, dini ve kültürel özelliklere sahip unsurları göz önünde bulundurmayarak herkes için eğitim dilinin Yunanca olduğu anaokulu zorunluluğunu dile getirdi. Bununla birlikte Abdurrahman, Yunanistan’da zorunlu eğitimin on yıl olmasına karşılık Batı Trakya Türk Azınlığı için bu rakamın altı yıl olmasının bir çifte standard olduğunu belirtti.

Aynı oturumda konuşan Fatma Reşit, eğitimin devlet içinde bütünleşme ve istikrarın sağlanması açısında önemli olduğunu ifade ederek Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim alanında özerk bir yapıya sahip olmasına rağmen pek çok sorunla karşılaştığını belirtti. Düşük kalitede azınlık eğitimi nedeni ile üniversiteye giriş sınavında binde 5 kotasının pratikte istenilen düzeyde fayda getirmediğini söyleyen Reşit, özel olarak Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA) sorununa dikkat çekti. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 1968 yılında kurulan SÖPA’nın kapatılarak yerine daha yüksek düzeyde eğitim veren bir fakülte ya da bölüm oluşturulmasını talep ettiğini söyleyen Reşit, 26 Haziran 2010 tarihinde “SÖPA: Geçmiş, Bugün ve Gelecek” konulu panelde SÖPA konusunun tartışıldığını ancak konu ile ilgili sorunun henüz netlik kazanmadığını dile getirdi.

Aynı oturumda Eğitim, Yaşam Boyu Öğrenim ve Din İşleri Bakanlığı Eğitim Planlama ve Kültürlerarası Eğitim Özel Sekreteri Thalia Dragona, Yunanistan adına gerçekleştirdiği konuşmasında Yunanistan’da Müslüman azınlığın sorunlarının çözümüne yönelik önlemler almaya çalıştıklarını dile getirdi. Azınlık okullarında iki dilde eğitim verildiğini söyleyen Dragona, bu uygulamanın anaokullarına da getirileceğini belirtti. Binde 5 kotası uygulaması ile ilgili olarak ise Dragona, son yıllarda yapılan araştırmalara göre Yunan üniversitelerine giren azınlık örgencilerinin sayılarının dört katına çıktığını söyledi. SÖPA ile ilgili olarak Dragona, azınlık temsilcileri ile diyalog içerisinde olmaya dikkat ettiğini belirtti.

Azınlık’a yönelik nefret saldırıları ayrıntılı olarak gündeme taşındı

“Hoşgörü ve Ayrımcılık Yapmama II” başlıklı oturumda ise Fatma Reşit, Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik nefret temelli saldırıları dile getirdi. Bu duruma örnek olarak ise Fatma Reşit, Ağustos 2010’da Poşpoş ve Kalkanca mahalleleri mezarlığına yapılan saldırıyı gösterdi. Reşit, T.C. Selanik Başkonsolosluğu’na neredeyse bir ay arayla yapılan iki saldırıyı gündeme taşıyarak faiilerin bulunmasında polisin yetersiz derecede çaba gösterdiğini söyledi. Aynı oturumda konuşan Sebahattin Abdurrahman, Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik nefret temelli saldırıları örnekleri ile ifade ederek bu durumun bir istisna olmadığını dile getirdi, Yunanistan’da bu tür nefret temelli eylemleri sona erdirmesi için çaba göstermesini talep etti.

Bu oturumda Yunanistan cevap hakkını kullanarak sivil toplum örgütü temsilcilerinin iddia ettikleri gibi çok sayıda saldırı düzenlenmediğini aksine son on yılda nefret temelli saldırıların nadir şekilde gerçekleştiğini söyledi. Nefret temelli saldırıların yalnızca azınlığa değil çoğunluk unsurlarına karşı da düzenlendiğini dile getiren Yunanistan, bölgede çoğunluk ve azınlık arasında sanıldığı kadar sorunlu bir ilişkinin olmadığını aksine ilişkilerin iyi derecede yürütüldüğünü ifade etti.

Oturumun sona ermesinin ardından Fatma Reşit ve Sebahattin Abdurrahman, Thalia Dragona ile özel bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmede Dragona ile Reşit ve Abdurrahman ile SÖPA sorununu tartışmış, geleceğe yönelik çözüm önerilerini görüştüler.

Medya özgürlüğü sorunu ve Tele Radio FM

7 Ekim 2010 tarihinde “Geleceğe Yönelik Tartışmalar” başlıklı ilk oturumda medya özgürlüğü konusu tartışılmıştır. Bu oturumda Sebahattin Abdurrahman, 3592/2007 sayı ve tarihli yasa ve Tele Radio FM ile ilgili kararı gündeme getirdi. Buna karşılık Yunanistan, azınlık medyasının özel bir önem taşıdığını ifade etmekle birlikte bahse konu yasanın Tele Radio FM kararı ile ilgisi bulunmadığını belirtti. Tele Radio FM’nin bir pop-müzik radyosu olduğunu söyleyen Yunanistan, farklı nedenlerden dolayı Tele Radio FM’nin öncesinde de uyarı aldığını belirtti. Yunanistan, Tele Radio FM’nin bugün de yayın yapmaya devam ettiğini söyledi.


ABTTF’nin sunmuş olduğu yazılı bildirilere http://www.osce.org/conferences/revcon_1_2010.html?page=documents&author_id=256 linkinden ulaşabilirsiniz.

BTAYTD’nin sunmuş olduğu yazılı bildirilere ise http://www.osce.org/conferences/revcon_1_2010.html?page=documents&author_id=138 linkinden ulaşabilirsiniz.

GALERİ