ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

ABTTF, AGİT Hoşgörü ve Ayrımcılık Gözetmeme Konferansı’na katıldı

01.07.2010
28-30 Haziran 2010 tarihlerinde Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT) Kazakistan Dönem Başkanlığı tarafından Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen hoşgörü ve ayrımcılık gözetmeme konulu yüksek düzey konferansına katıldı. 28 Haziran 2010 tarihinde düzenlenen sivil toplum hazırlık toplantısı ile birlikte yüksek düzey konferansa katılan ABTTF Uluslarararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Melek Kırmacı, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD) üyesi Pervin Hayrullah, Batı Trakya Türk Azınlığı’nı temsil ettiler.

Sivil toplum hazırlık toplantısında Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunları dile getirildi

28 Haziran 2010 tarihinde düzenlenen sivil toplum hazırlık toplantısı açış oturumunun ardından nefret temelli olaylar ve suçlar, AGİT taahhütlerinin uygulanmasına yardımcı olmada sivil toplum rolü konulu ilk oturum ile başladı. Bu oturumda Rusya Federasyonu Bilgi ve Analiz Merkezi SOVA Direktörü Alexander Verkhovksy, ILGA Avrupa Politika ve Program Sorumlusu Joel Le Deroff, AGİT Demokratik Kuruluşlar ve İnsan Hakları Ofisi(ODIHR) Hoşgörü ve Ayrımcılık Gözetmeme Bölümü Başkanı Floriane Hohenberg’in moderatörlüğünde konuştular. Bu oturumda ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Melek Kırmacı, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın nefreti kışkırtan eylemlerin son yıllarda artış göstermesinden duyduğu endişeyi dile getirerek Yunanistan’da İnsan Hakları Ulusal Komisyonu’nun da haber bültenlerinde klişe ve önyargıların son dönemde artış gösterdiğini ifade ettiğini söyledi. Irkçı temelde gerçekleşen olayların cezalandırılmadığını ya da dikkate alınmadığını söyleyen Kırmacı, temel problemin bazı hukuki çevreler tarafından ırkçılık ve nefret suçu kavramlarının yorumlanmasından kaynaklandığını dile getirdi. İbrahim Baltalı’ya 19 Kasım 2009’da yapılan saldırıyı örnek gösteren Kırmacı, nefret suçları konusunda Yunanistan dahil tüm AGİT katılımcı ülkelerini ırk, din, etnik köken, toplumsal cinsiyet ya da başka bir statü nedeni ile gerçekleşen şiddet suçlarının suçlunun cezalandırılması sırasında ağırlaştırıcı bir sebep olarak kabul etmeye davet etti.

Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, 927/1979 sayı ve tarihli yasa ile 3719/2008 sayı ve tarihli yasanın nefret suçlarının cezalandırılmasını öngörmesine karşın Batı Trakya’da uygulamanın bu yönde gerçekleşmediğini söyledi. Bu ayrımcı azınlık politikasının sonucunda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na ait mülkler ile bu azınlığa üye kişilerin nefret suçlarının hedefi haline geldiğini söyleyen Hayrullah, 2009 yılı ve 2010 yılının ilk döneminde kutsal mekanlara yapılan saldırılarda artış gözlemlendiğini dile getirdi. Buna karşılık yetkili makamların önlemler almak yerine yalnızca bu saldırıları kayıt ettiklerini ya da nadir olarak kınadıklarını söyleyen Hayrullah, Yunan devletini ikili, uluslar arası ve ulusal belgelere uygun olarak davranmaya çağırdı.

İlk oturumun ardından gerçekleştirilen ikinci oturumda sivil toplum örgütü temsilcileri Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük Karşıtı Avrupa Komisyonu(ECRI) Genel Sekreteri Stephanos Stavros’un moderatörlüğünde karşılıklı saygı ve anlayışın artırılması konusunu tartıştılar. Üçüncü oturumda ise AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Danışmanı Zenet Mujic’ib moderatörlüğünde hoşgörüsüz söylem ile mücadele konusu tartışıldı. Bu oturumda Litvanya Gazeteciler Birliği Başkanı Dainius Radzevicius ile Sırbistan İnsan Hakları Helsinki Komitesi Yönetici Direktörü Ivan Kuzminovic internet temelli nefret suçları ile medyanın hoşgörüsüz söylem ile mücadelede potansiyel olumlu rolü hakkında görüşlerini belirttiler. Bu oturumda söz alan Melek Kırmacı, düşünce ve ifade özgürlüğünün garanti altına alınması şartı ile birlikte internet temelli nefret suçlarının ciddi bir sorun olduğunu ve bu iki kavram arasında bir denge oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Yüksek düzeyli konferansta AGİT katılımcı ülkelerine sunulacak tavsiyeler ile ilgili olarak Kırmacı, internet üzerinde ırkçı, yabancı düşmanı ve Müslüman karşıtı propaganda ile mücadele ile ilgili herhangi bir stratejinin temelinde farkındalığın artırılmasının olması gerektiğini söyledi. Bu anlamda Kırmacı, ODIHR’nin nefret suçları yıllık raporunda internet temelli nefret suçlarına daha fazla yer vermesi önerisinde bulunmakla birlikte AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi’nin katılımcı ülkelerde ulusal mevzuatın gözlemlenmesinde daha aktif bir rol üstlenmesi tavsiyesinde bulundu.

Aynı oturumda konuşan Pervin Hayrullah, yazılı ve görsel medyada yer alan haberlerin toplum genelinde nefreti kışkırtma ve nefret suçu ve eylemlerine dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. İnternetin ırkçı ve nefret dolu söylemlerin yayılmasında potansiyel bir araç olduğuna dikkat çeken Hayrullah, internet üzerinden yayında yapan “Stohos.gr” isimli gazetede yer alan haberler ile Türk azınlık üyesi kişilerin hedef gösterildiklerini söyledi. Buna ek olarak Hayrullah, Atina’dan yayın yapan Alter TV’nin Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili düşmanca bir tavır içerisinde haber yapmasını takip eden ayda İskeçe’de iki caminin saldırıya uğradığını ifade etti.

Konferansta hoşgörü ve ayrımcılık gözetmeme konusu tüm detayları ile tartışıldı

29 Haziran 2010 tarihinde Yüksek Düzeyli Konferans Kazakistan Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev’in katılımı ile gerçekleştirildi. Hoşgörü ve barışın politikalarına temel oluşturduğunu ifade eden Nazarbayev, Kazak halkı arasında yüzyıllardır hüküm süren hoşgörü ve diğerinin ihtiyaçlarını anlama geleneklerinin bugün de devam ettiğini söyledi.2010 Kültürlerin Yakınlaşması Yılı’nda Kazakistan’ın donmuş çatışmalarda potansiyel bir arabulucu rolü üstlendiğini söyleyen Nazarbayev, Medeniyetler İttifakı’na üye olmaları ile Batılı olmayan ülkeler ile Batı’yı bir araya getirdiklerini söyledi.

Ayrımcılık ile mücadele ve karşılıklı saygı ve anlayışın teşvik edilmesi konulu açış oturumunda bir konuşma yapan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi(AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, AGİT ve Avrupa Konseyi’nin ortak değerleri paylaştıklarını ifade ederek Kırgızistan’da yaşanan olaylara dikkat çeken Çavuşoğlu, üye olmayan devletleri bu ortak değerlere yakınlaştırmayı hedeflediklerini söyledi. Açış oturumunda AGİT Azınlıklar Yüksek Komiseri Büyükelçi Knut Vollebaek ile ODIHR Direktörü Büyükelçi Janez Lenarcic konuşmalarını gerçekleştirdiler. Açış oturumunda Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanı Mehmet Aydın da bir konuşma gerçekleştirdi. Aydın, Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlüğün giderek artış gösterdiğinin gözlemlendiğini dile getirdi. Müslüman dünyası ile daha geniş kapsamlı ve ulaşılabilir bir uzlaşı yaratılması gerektiğini ifade eden Aydın, NATO ve Avrupa Konseyi’nde bu anlamda gerçekleştirilen yeni çalışmalardan bahsetti.

Yedi oturumdan oluşan konferansın ilk oturumunda hoşgörüsüzlük ve Müslümanlara karşı ayrımcılık konusu tartışıldı. Bu oturumda konuşan İslam Konferansı Örgütü(İKÖ) Genel Sekreteri Danışmanı ve Özel Temsilcisi Büyükelçi Ömür Orhun, İslamofobi konusunda temel problemin pratik ve uygulanabilir önlemler oluşturmak olduğunu dile getirdi. Orhun, yeni bir uzlaşının kuşkusuz terörizmin herhangi bir din, kültür ya da ırk ile tanımlanmasının reddedilmesinden geçtiğini söyledi.
Bu oturumda Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Türkiye’nin İslam dünyası ile Batı arasında köprü rolü gördüğünü, bunu anlamak isteyenlere de doğru şekilde anlatmak gerektiğini söyledi. Aydın, Türkiye’nin başrolünü oynadığı Medeniyetler İttifakı projesinin tüm dünyanın dikkatini çektiğine işaret etti.

Anti- Semitizim ile mücadele konulu ikinci oturumun ardından ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılık, Hristiyanlara ve diğer dinlere üye kişilere karşı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık konulu üçüncü oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda Türkiye AGİT Daimi Temsilcisi Büyükelçi Naci Sarıbaş, göçmenlerin aileleri ile birlikte içinde bulundukları kırılgan duruma dikkat çekerek küresel ekonomik krizin hakların eşit kullanımı konusunda bir endişe yarattığını belirtti. Bu anlamda Sarıbaş, ODIHR’nin göçmenlerin kırılgan statüleri konusunda daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini dile getirdi. Sarıbaş, bu konu ile ilgili bir insani boyut toplantısı gerçekleştirilmesi önerisinde bulundu.

Toplantının ikinci gününde yasama, yürütme, veri toplanması ve nefret suçları dahil sivil toplumun hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık ile mücadelesi konulu oturum gerçekleştirildi. Bu oturumda söz alan Yunanistan Kazakistan Büyükelçisi Evangelos Denaksas, nefret suçları ile mücadelede ülkesinde yaşanan gelişmeleri aktardı. Nefret suçları ile mücadelede polislerin ve savcıların eğitimi, mağdur desteği ve tazminat gibi mekanizmaları oluşturduklarını söyleyen Denaksas, yasama alanındaki gelişmeleri zaman içerisinde etkisini göstereceğini dile getirdi. Büyükelçi Trakya’da(Batı Trakya’da) yaşananların münferit olaylar ya da uydurma olduğunu ekledi.

Toplantının ikinci gününde ABTTF ve BTAYD Azınlık’ın sorunları gündeme taşıdılar

Mevcut AGİT taahhütlerine göre karşılıklı anlayışın ve çeşitliliğe saygının teşvik edilmesinde eğitimin rolü başlıklı beşinci oturumda Pervin Hayrullah, bir konuşma gerçekleştirdi. Bu oturumda Hayrullah, çoğulcu toplumların yaratılmasında eğitimin rolüne dikkat çeken Hayrullah, Yunanistan’da ders kitaplarında Türklere yönelik nefret içerikli ifadelerin hala yer aldığını söyledi. Hayrullah, müfredat ve ders kitaplarının bu tür ifadelerden arındırılması gerektiğini ifade etti.

ABTTF ve BTAYTD, Cojep International ve EMISCO tarafından ortaklaşa düzenlenen “Müslümanlara karşı ayrımcılık ile mücadele ve İslamofobi: Normatif Yaklaşım” konulu yan etkinliğe katıldı. İslam Konferansı Örgütü(İKÖ) Genel Sekreteri Danışmanı ve Özel Temsilcisi Büyükelçi Ömür Orhun’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen yan etkinlikte EMISCO Koordinatörü M.Bashy Quraishy, ABD İçişleri Bakanlığı’ndan M.Kareem Shaoura ve Eski BM Irkçılık Raportorü M.Doudou Diene normatif bir yaklaşım içerisinde İslamofobi kavramının hukuki bir dayanak, kültürel değerler ve etik üzerine inşa edilmiş iki ayaklı bir model olarak görülmesini, buna uygun olarak gelecekte atılacak adımların belirlenmesi gerektiğini ifade ettiler.

AGİT taahhütlerine uygun olarak hoşgörüsüzlüğün kamusal yaşamda yansımaları ve internet dahil medyada açık diyalog aracılığı ile anlayışın teşvik edilmesi konulu altıncı oturumda Melek Kırmacı bir konuşma gerçekleştirdi. Kırmacı, internet temelli suçların pek çok farklı unsurdan kaynaklanmakla birlikte siyasi iklimin ve bu siyasi iklimin medya kaynakları tarafından nasıl sunulduğunun önemli bir unsur olduğunu dile getirdi. Medyanın bireylerin düşüncelerinin ve eylemlerinin oluşmasında önemli bir rol oynadığını söyleyen Kırmacı, internet temelli suçlar konusunda bir diğer önemli konunun bloglar ve forumlar olduğunu ifade etti. Blog ve forumlarda yazılanların geniş kitlelere ulaşması bakımından nefret duygusunu kolaylıkla yayabileceğini söyleyen Kırmacı, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın internet ortamında benzer blog ve forumlarda hedef gösterildiğini ifade etti. İnternet üzerinde nefretin kışkırtılması konusunun uygun bir dengede çözüme kavuşturulması gerektiğini söyleyen Kırmacı, AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisinin bu konuda daha etkili bir oynaması gerektiğini söyledi.

Konferans, kapanış oturumunda her bir oturumda ileri sürülen tavsiyelerin sunulmasının ardından sona erdi.

ABTTF’nin sivil toplum ve yüksek düzeyli konferansa sunmuş olduğu yazılı bildirilere http://www.osce.org/conferences/tolerance_2010.html?page=documents&author_id=256 linkinden ulaşabilirsiniz.

BTAYTD’nin sivil toplum ve yüksek düzeyli konferansa sunmuş olduğu yazılı bildirilere ise http://www.osce.org/conferences/tolerance_2010.html?page=documents&author_id=138 linkinden ulaşabilirsiniz.
GALERİ