Sevgili okurlar,
Yine bir senenin daha sonuna yaklaşıyoruz.
Pandemi nedeniyle yaşadığımız belirsizlik ve endişe dolu bir dönemin ardından hayat olağan akışına döndü.
Biz de eski hareketli takvimimize döndük.
Son dönemdeki çalışmalarımızdan bahsedecek olursam, Ekim ayında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin sonbahar oturumuna paralel olarak Strazburg’a çalışma ziyareti gerçekleştirdik.
Kasım’ın ilk haftasında Batı Trakya’mızdaydık.
Sözcüsü olduğum Avrupa Milletleri Federal Birliği (FUEN) Türk Azınlıkları/Toplulukları Çalışma Grubu’nun (TAG) yıllık toplantısı için Kafkaslardan Balkanlara farklı coğrafyalardan Türk kardeşlerimiz bölgemize geldi.
İki günlük programda Türk kardeşlerimiz Gümülcine ve İskeçe’de toplumumuzun temsilcileriyle bir araya geldi, onlardan toplumumuzu ve sorunlarımızı dinlediler.
Hemen sonrasında Atina’daydım.
Federasyonumuz hakkında 2021 yılında karalayıcı ve yalan haber yapan newsbreak.gr isimli haber sitesine karşı açtığımız tazminat davasının bir üst mahkemedeki duruşması gerçekleşti, hukuk mücadelemiz devam ediyor.
Geçen hafta da Avrupa Parlamentosu (AP) Geleneksel Azınlıklar, Ulusal Topluluklar ve Diller İntergrubu toplantısı için Strazburg’daydık.
Batı Trakya Türklerini temsilen Federasyonumuz, Rodos-İstanköy Türklerini temsilen Rodos, İstanköy ve Onikiada Kültür ve Dayanışma Derneği anadilde eğitim ve eğitim alanındaki sorunları AP Milletvekillerine aktardılar.
Bu hafta da BM Azınlık Sorunları Forumu için Cenevre’de olacağız, sorunlarımızı bu kez BM platformunda dile getireceğiz.
Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu’daki toplantının ilk bölümünde İtalya’daki Ladin azınlığın temsilcisi, Ladinlerin asimilasyonun eşiğindeyken bölgedeki Alman azınlığın iş birliği ve İtalya hükümetinin desteğiyle kendi dillerini ve kimliklerini nasıl koruduklarını anlattı.
Ladin azınlığın temsilcisi, bugün yalnızca 30 bin nüfusa sahip olmalarına karşın geçmişe kıyasla nüfuslarının arttığını ve bunun dünyadaki azınlık grupları içinde istisnai bir durum olduğunu söyledi!
Ayrıca Ladinler, İtalya’nın Güney Tirol Özerk Yönetimi içerisinde yaşadıkları farklı illerdeki tüm okullarda Ladin dilinde eğitim alıyorlar.
Daha da ilginci Ladinlerin yaşadıkları yerlerdeki tüm okullarda yalnızca Ladin azınlık mensupları değil, o bölgede yaşayan herkes Ladin dilini de öğreniyor.
Müthiş!
Eylül ayında Macaristan’ın Pecs kentinde gerçekleşen FUEN Kongresi’nde de AB’ye büyük genişleme sırasında üye olan Macaristan’da resmi olarak tanınmış 13 millet olduğunu öğrendik, bunların içerisinde Yunan azınlığı da var.
Yunan azınlığı nüfus bakımından Macaristan’ın en küçük azınlığı, 2011 verilerine göre nüfusları yalnızca 4700.
Ancak Yunanların kendi anaokulu, ilkokulu ve ortaokulu ile kendi kültür evi, kütüphanesi, kültür enstitüsü, araştırma enstitüsü ve tiyatrosu var.
Macaristan’daki tanınmış diğer ulusal azınlıklar gibi Yunanlar da “her dört yılda bir Macar Ulusal Meclisi’ne kendi sözcüsünü gönderiyor.
Öte yandan AB’ye üye olmak isteyen Arnavutluk’a bakalım.
Arnavutluk’ta yaşayan Yunanlar da Arnavutluk’ta nüfusun yüzde 1’ini oluşturuyor, 2011 resmi rakamlarına göre yaklaşık nüfusları 25 bin.
Yunan azınlığın çatı kuruluşu “Yunan Azınlığı Demokratik Birliği - OMONOIA” tarafından yapılan son sayıma göre ise Yunanların nüfusunun 287 bine çıktığı belirtiliyor.
Ülkedeki 9 azınlık arasında en büyüğü olan Yunan azınlığının devlet tarafından resmi olarak tanınıyorlar.
Yunanlar, azınlık bölgelerinde hem Yunanca hem de Arnavutça eğitim görüyorlar; Yunanca öğretim verilen anaokulu, ilkokul/ortaokul ve liseleri de var.
Üç ülkeye bakalım, biri AB’nin eski üyelerinden İtalya; diğeri 2004’te AB’ye üye olan Macaristan; Arnavutluk ise AB ile üyelik müzakerelerine oturan aday ülke…
Üç ülkede de azınlıkların hakları 1981’de AB’ye üye olmuş, demokrasinin beşiği olmakla övünen ülkemiz Yunanistan’dan çok ama çok ileride!
Peki neden ülkemiz, bu topraklarda yüzyıllardır yaşayan Türk azınlığın varlığını kabul etmiyor?
Ne yazık ki 27 üyeli AB’de ulusal azınlıkları tanımak bir yana onun varlığını saklamaya çalışan, onu yok sayan, yok sayarak asimile edebilmek için uğraşan tek ülke Yunanistan!
Halbuki bu topraklarda bizler, Türkler varız!
Yalnızca Türkler yok!
Bu ülkede Makedonlar, Ulahlar, Çam Arnavutları, Ermeniler de var!
Yunanistan bir AB ülkesi, ama AB’nin değerlerinden çok ama çok uzak!
Şımarıkça bir tutum ile AB ailesi içerisindeki yerinin sarsılmayacağı inancı ile AB değerlerini hiçe saymaya devam ediyor.
Madem durum bu, biz de bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.
Uluslararası düzeyde Yunanistan’daki durumun hiç de ülkemizin gösterdiği gibi olmadığını haykırmaya devam edeceğiz.
2024’te aynı azim, kararlılık ve disiplin ile çalışacağız!
Bu vesile ile herkesin yeni yılını kutlar, 2024 yılının herkese sağlık, mutluluk, huzur ve esenlikler getirmesini temenni ederim.
Selam ve saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı
