Sevgili okurlar,
Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisinin Avrupa Parlamentosu’ndaki başarısının ardından bizlere karşı, özellikle DEB Partisi’ne karşı saldırılar artışa geçti.
Bu saldırılar ne kadar ülkemizi yönetenler tarafından olmasa da ülkemizdeki sular epey ısındı.
Neymiş, nasıl olur da “Türklerin partisiyim” diyen DEB seçimlere katılabilmiş!
Neymiş, DEB Partisi ülkenin geleceğini tehdit ediyor, geleceğini parçalamaya niyet ediyormuş!
Neymiş, DEB Partisi kapatılsınmış!
Neymiş, AP seçimleri tekrar yapılsınmış!
Bunları söyleyenler siyasi skalanın ucundaki partilerin temsilcileri!
Ama sürekli kamuoyunun gündemindeler!
Yazılı, görsel ve işitsel medyada onların açıklamaları dönüp duruyor!
Haziran’daki son AKPM girişimimizdeki görüşmelerde Batı Trakya Fenerbahçeliler Kültür ve Spor Derneği’nin kapatılmasının ardından DEB Partisi’nin kapatılması için girişimde bulunulursa buna hiç şaşmayacağımı söylemiştim.
Aynen öyle oldu!
Öte yandan milletvekillerimiz toplumumuzu ilgilendiren konularda meclise sundukları soru önergeleri nedeniyle hedef haline getiriliyor!
Düşünebiliyor musunuz, bir vekil olağan meclis faaliyeti dolayısıyla seçim bölgesinde yaşanan bir sorun hakkında soru sorduğu için “başkalarının adamı” olarak yaftalanıyor!
“Nasıl böyle bir soru sorabilir?” diyenler ortalığı ayağa kaldırıyor!
Aslına bakarsanız burada asıl zarar gören ülkemiz Yunanistan!
Burada zarar gören bizler, bu ülkenin farklı kültüre sahip vatadaşları!
Bizleri rencide edenler aslında ülkemize zarar veriyor.
Zira burada yaşanan demokrasinin özünün sorgulanması!
Demokratik ilkeler ve demokrasinin gereği hoşgörü yok sayılıyor!
Bu nedenle 16-17 Temmuz’da bölgemizdeydik; Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu(BTTADK) Başkanı ve Gümülcine Müftümüz İbrahim Şerif olmak üzere tüm kurumlarımızı ziyaret edip yanlarında olduğumuzu söyledik, desteğimizi gösterdik.
Bölgemizde toplumumuzun kurumlarına, temsilcilerine karşı damgalama, tehdit devam ederken birlik ve beraberliğimizi perçinledik.
Merhum liderimiz, ağabeyimiz Dr. Sadık Ahmet’in ölüm yıldönümünden günler önce bölgemizde yaşananlar onun haklı mücadelesini bugün bizlerin yılmadan sürdürmesi gerektiğini de bir kez daha gösterdi!
Ülkemizde Türk kimliğimizle var olmak, haklarımızı istemek hiçbir zaman kolay olmadı, olmayacak.
Ama davamız hepimizin eliyle, hepimizin çabalarıyla devam edecek.
Ağabeyimizin ışık tuttuğu gibi korkmadan, yılmadan, kararlılıkla bizler, bizden sonraki genç nesil hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleye devam edecek.
Bu vesile ile liderimiz, ağabeyim Dr. Sadık Ahmet’i saygı ve hürmetle anıyorum.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun!
Selam ve saygılarımla.
Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı