Eleftherotipia: ABD'den Peşkeş

"ABD'den Peskes"

"ABD simdi de acik acik Trakya’da "Turk azinligi" bulundugundan bahsetmektedir. Turkiye'deki insan haklari meselesinin "Turk-Avrupa terazisi"ne konulmaya calisildigi bir donemde, ABD’nin Atina Buyukelciligi Elci Mustesari Thomas Countryman Ankara’ya "yardim eli"ni uzatti.

Countryman, Eleftherotipia gazetesine yaptigi aciklamada, Yunanistan’in, Musluman azinlik mensuplarinin kendilerini etnik kimlik acisindan Turk olarak tanimlayabilmeleri hakkina itiraz etmekteki israrini "mantiksiz" olarak nitelendirmektedir.

ABD’li diplomat, "sanki uzun zamandan beri hazirlaniyormus" gibi konusmakta ve bu davranisiyla Washington’un Atina ile hemfikir olmadigi bu konuda sesine yukseltmeye niyetli oldugunu gostermektedir.

Iddialar

Sorulara inanilmaz derecede rahat bir sekilde cevap veren Countryman sunlari soylemektedir: “Bizim degerlendirmemize gore, Kuzey Yunanistan’daki Musluman Yunanli vatandaslarin cogu etnik acidan Turk’tur. Turk ailelerden gelmekte ve Turkce konusmaktadirlar, dolayisiyla biz onlari Turk olarak gormekteyiz. Yani, tipki Amerika’da yasayan ancak Yunanca konusan ve Yunanli ailelerden gelenleri Yunanli olarak gordugumuz gibi. Amerika’da, Arnavutluk’ta ve Turkiye’de yasayan Yunanlilar oldugunu soyleyip de, Yunanistan’da yasayan Turkler bulunmadigini soylememiz mantiksizdir. Sanirim, Trakya’daki Muslumanlar icin en onemli sorun, istekleri dogrultusunda etnik acidan kendilerini Turk olarak nitelendirebilmek icin Helsinki Nihai Senedi’nde yer alan haklardan yararlanamamalaridi r. Yunanistan'in komsusu olan bir ulkenin sinirlari icinde bulunan bir Yunan azinliga da ayni hak taninmamis olsaydi, ayni sekilde Helsinki Nihai Senedi ile uyusmayan bir durumun acikca ortaya cikacagini dusunuyorum. Lozan Antlasmasi cok onemli bir antlasmadir, ancak Turkiye ile Yunanistan’in imzalamis oldugu son antlasma degildir. Yeni gorusler ve yukumlulukler iceren Helsinki Nihai Senedi’ni 1975 yilinda Yunanistan, Turkiye ve ABD gonullu olarak imzalamislardir. Akabinde, Yunanistan AB uyesi oldu ve AB muktesebatinda belirlenen azinlik politikasi cercevesinde ek yukumlulukleri de kabul etti. Bu nedenle Lozan Antlasmasi cok onemli bir anlasmadir, ancak uluslararasi hukuktaki son sozu teskil etmemektedir.”

Azinlik orgutlerinden edinilen bilgilere gore, onumuzdeki gunlerde resmi bir Amerikan heyeti Trakya'yi ziyaret edecek ve insan haklari konularini inceleyecek. Heyetin amaci, gozlemlerini yillik raporun hazirlanmasinda kullanilmak uzere ABD Disisleri Bakanligi’na iletmektir.

Turkler, son aylarda, azinlik icin "etnik tanimlama" konusunu baski uygulayarak gundeme getirmektedirler. Ancak, Yunan Hukumeti, bunlarin Kuzey Yunanistan’daki Muslumanlar arasinda ic tuketim icin soylendigini dusunuyordu.

Bazilari ise Ankara’nin son donemdeki Amerikan "retleri"ni "unutmasi" icin, ABD’nin Turkiye’ye "herhangi bir hediye" verebileceginden korktuklari icin endiselenmeye basladilar.

Son zamanlarda Turkiye’nin darbe uzerine darbe yedigi bir gercektir. AB onlari "avluda" tutuyor. Kuzey Irak’taki Kurtler'e iliskin gelismeler, Turkiye’deki Kurt nufus uzerinde buyuk bir baski yaratmaktadir. Boylece, Amerikalilar ve Avrupalilar, Turkler’e karsi bir hediye vermek istemektedirler.

Ote yandan, Turkiye Basbakani Erdogan da Turk halkina bir "milli zafer" havasi sunmaya calismaktadir.

Trakya’daki Musluman azinligin "Turk azinlik" olarak taninmasi (ki bu komsulari her zaman duygulandirir) , belki de bir cozum gibi gorulmektedir…

Eleftherotipia Gazetesi, 5 Kasim 2006, Vasiliki Siuti