ABTTF Başkanı: “Hep dediğimiz gibi anavatan olarak Türkiye’nin bir açıklama yapması çok doğal. Aynısını ülkemiz Dışişleri Bakanlığı diasporada yaşayan Yunanlar için de yapıyor. Bakanlık sayfasında diasporadaki Yunanlar diye bir sayfa var. Sadece ülkemizin yöneticileri değil ülkemizdeki diğer siyasiler, medya da göz yummaktan vazgeçmeli! Çünkü ihlaller ülkemizde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile ilgili!” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin isminde geçen “Türk” kelimesi nedeniyle Yunan ulusal mahkemeleri tarafından kaydedilmeyen İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin 2018 yılında açtığı davada 24 Haziran 2025’te Yunanistan’ın dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiği yönünde aldığı karar sonrası yaşananlar Batı Trakya Türk toplumunun yok sayılmaya devam edildiğini gösteriyor.
Bekir Usta dava grubu olarak bilinen Batı Trakya’daki ilk Türk derneği olan İskeçe Türk Birliği’nin kapatılması ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin yetkili mahkemelerce kaydedilmemesini içeren üç davada AİHM’nin Yunanistan’ın dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiği kararı 17 yıldır uygulanmazken İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği davasında AİHM’nin verdiği karar Yunanistan basınında yer bulmamıştı.
Batı Trakya Türk toplumunun anavatanı Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın 28 Haziran’da yaptığı açıklamada AİHM kararının Batı Trakya Türk Azınlığı’nın temel hak ve özgürlüklerini kullanmasının engellendiğini bir kez daha açıkça ortaya koyduğunu ifade etmesi ülkemiz Dışişleri Bakanlığı ve ülkemiz medyası tarafından tepkiyle karşılandı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği’mizin AİHM’ye taşıdığı davada Mahkemenin oybirliği ile ülkemizin dernek kurma özgürlüğünü ihlal ettiği ülkemiz basınına maalesef yansımadı. Ancak anavatanımız Türkiye’nin bu karar hakkında yaptığı açıklama sonrası basında yer bulan bu karar “Ankara yine meydan okuyor” başlığı ile medyada yer buldu. Hep dediğimiz gibi anavatan olarak Türkiye’nin bir açıklama yapması çok doğal. Aynısını ülkemiz Dışişleri Bakanlığı diasporada yaşayan Yunanlar için de yapıyor. Bakanlık sayfasında diasporadaki Yunanlar diye bir sayfa var. Kelimenin tam anlamıyla bu iki yüzlülük! Bu ülkenin vatandaşları olan Batı Trakya Türklerinin dernek kurma özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin üç AİHM kararı var, 17 yıldır uygulanmıyor. Sağır davası ise dördüncü karar! Sağır davasında Mahkeme açıkça söyledi; Lozan Antlaşması ülkede yalnızca Müslüman azınlık tanıyor olsa bile Türk azınlık denmesi demokratik topluma zarar veremez, ortada kamu düzenini tehdit ettiğine dair kanıt da yok! Sadece ülkemizin yöneticileri değil ülkemizdeki diğer siyasiler, medya da göz yummaktan vazgeçmeli! Bu konuda Yunan Helsinki Gözlem Evi Direktörü Panayote Dimitras da bu duruma dikkat çekti! Ülkemizde demokrasiye inanan ve sahip çıkan herkes bu sahte körlükten vazgeçmeli! Diğer insan hakları kuruluşları da ses vermeli! Bu önemli karar ülkemizin meclis gündemine de taşınmalı da! Çünkü ihlaller ülkemizde insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile ilgili!” dedi.
*Fotoğraf: www.anadoluimages.com