ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

Batı Trakya’da kapatılacak 12 ilkokulumuz hakkında ülkemiz makamlarından akıl almaz açıklamalar!

04.08.2021

ABTTF Başkanı: “Madem Lozan’ı eksiksiz uyguluyorsunuz, nasıl oluyor da devlete değil  bize ait okulları öğrenci azlığı gerekçesiyle kapatabiliyorsunuz?”

Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti Birinci ve İkinci Dereceli Okullar Bölge Müdürlüğü’nün 30 Temmuz 2021 tarihli kararı ile 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Batı Trakya Türk toplumuna ait 12 ilkokulu daha kapatılması kararı karşısında gösterilen tepkilere ülkemizin makamlarından açıklamalar gelmeye devam ediyor. 

2 Ağustos 2021’de anavatanımız Türkiye’ye verdiği yanıtta  ülkemiz Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin yalan haber ve asılsız suçlamalarla gerçeği çarpıttığını iddia ederek Yunanistan’ın, Türkiye’nin aksine Lozan Antlaşması’nın hükümlerini tam olarak uygulamaya devam ettiğini söyledi. Bakanlık,  “Trakya’daki Müslüman  azınlık”ın yaklaşık 120 bin nüfusa sahip olup 2021-2022 öğretim yılında 100’den fazla ilkokulunun olduğunu belirtirken öte yandan Lozan imzalandığı sırada eşit nüfusa sahip “Türkiye’deki Rum azınlık”ın İstanbul’da yalnızca üç okulunun olduğunu belirtti. 

Batı Trakya’da kapatılan okullara ilişkin olarak ülkemizin Dışişleri Bakanlığı, Doğu Makedonya-Trakya Eyaleti’nde 24 devlet ilkokulunun kapandığını ifade ederek bu durumun Azınlık mensuplarına karşı ayrımcı değil eşit muamele yapıldığının göstergesi olduğunu iddia etti. Öte yandan Sputnik Yunanistan’a verdiği mülakatta ülkemizin Eğitim Bakanı Genel Sekreteri Aleksandros Koptsis, ilgili mevzuata uygun olarak Batı Trakya Türk toplumuna ait okullar içerisinde öğrenci sayısı 9’dan az olan okulların faaliyetlerinin askıya alındığını belirterek bölgede azınlık okullarından daha çok sayıda devlet okulunun kapatıldığını yineledi. 

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemizin Dışişleri Bakanlığı ile Eğitim Bakanlığı Genel Sekreteri’nin açıklamaları karşısında şunu açıkça belirtmek istiyorum. Bu okullar devletin değil, bizim okullarımız! Lozan Antlaşması’nın tüm hükümlerini tam olarak uyguladığını söyleyen ülkemiz makamlarına soruyorum: Madem Lozan’ı eksiksiz uyguluyorsunuz, nasıl oluyor da devlete değil  bize ait okulları öğrenci azlığı gerekçesiyle kapatabiliyorsunuz? Antlaşmaya göre bu okullar bizim, okulu yönetme ve denetleme hakkı da bizim! Ancak hepimiz biliyoruz ki yıllar içerisinde çıkarılan yasa ve genelgeler ile okullarımızı yönetme hakkımız elimizden alındı, devlet her aşamada sıkı bir kontrol uyguluyor. Mütekabiliyet esasına göre anavatanımızı eleştiren ülkemiz şunu da görmeli: Mütekabiliyet esasının ötesinde anavatanımız 3 öğrenci ile Gökçeada’da okul açtı. Öte yandan bizim okullarımız her gün biraz daha azaldı. 1995’de 231 ilkokulumuz vardı. 2011’e kadar farklı uygulamalarla, 2011’den sonra ise ekonomik tebdirler kapsamında öğrenci azlığı bahanesiyle okullarımızın sayısı düştükçe düştü, bu yeni kararla geriye kalan toplam ilkokul sayımız 103. Bu noktada şunu da görmek gerek. Rodos ve İstanköy’deki Türk toplumu da geçmişte kendi okullarına sahipti, oysa bugün adalarda tek bir Türk ilkokulu yok! Hal böyle olunca uzun  vadede amacın bizi Rodos ve  İstanköy’e benzetmek olup olmadığını sormadan geçemiyoruz. Sahip olduğumuz özel statü ve haklar içerisinde eğitimdeki özerkliğimizin geri verilmesini istiyoruz! „ dedi. 

GALERİ