ABTTF
TR
HABER BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN Bülten İcon
Batı Trakya

İskeçe Türk Birliği’ne yine geçit yok!

29.07.2021

Sevgili arkadaşlar, 

Temmuz ayı, hemen hemen herkes için bir tatil ayıdır. 

Benim için de öyle oldu! Ailemle birlikte Haziran sonundan başlamak üzere Temmuz’un üç haftasında memleketimdeydim, yaz tatilimi ailemle, sevdiklerimle o güzel memleketimizde geçirdik. 

Öte yandan Temmuz demek, yaz tatili demek olsa da Batı Trakya Türk toplumu olarak epey hareketli bir Temmuz yaşadık. 

Temmuz ayına damgasını vuran Yargıtay’ın İskeçe Türk Birliği kararı ve protesto yürüyüşüne ilişkin görüşlerimi aktarmadan önce Temmuz’daki diğer gelişmeleri kısaca aktarayım.

Öncelikle 24 Temmuz 1995’te kaybettiğimiz merhum liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i vefatının 26. yılında saygı, sevgi ve hasretle anıyorum.

Ayrıca herkesin geçmiş Kurban Bayramı’nı tebrik ederim.

Temmuz ayının önemli gelişmelerinden biri olarak SYRIZA yeni programında yine bizlere de yer verdi. 

SYRIZA’nın parti programında “Trakya’daki Müslüman azınlığı ilgilendiren demokratik reformlar” başlıklı özel bir bölüme yer vermesi olumlu.

Ancak geçmişte de SYRIZA parti programında bize yer verdi, fakat iktidara gelince sonuçta değişen bir şey olmadı. 

Zira hepimizin bildiği gibi Batı Trakya Türkleri ülkemizde tehdit unsuru olarak görülen zihniyet tarafından yönetiliyor, devlet meselesi olarak görülüyor.

Bunun en açık örneklerinden biri de İskeçe Türk Birliği meselesi. 

İsminde geçen Türk kelimesi nedeniyle kapatılan, bölgemizdeki ilk derneğimiz İskeçe Türk Birliği’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2008 yılında aldığı kararının uygulanarak resmi tüzel kişiliğinin iadesi için yaptığı başvuruyu Yargıtay, 30 Haziran’da reddetti. 

Yargıtay’ın İTB hakkında aleyhte karar vereceği yönünde sinyalleri almamıza rağmen az da olsa umudumuz vardı. 

Bu konuya ülkemizde ve uluslararası alanda dikkat çekmek amacıyla iki ay arayla ulusal ve uluslararası düzeyde iki panel düzenledik.

Her iki panel de hem ülkemizde hem de Brüksel’de epey yankı uyandırdı. 

Hatta Haziran ayında AP Milletvekili François Alfonsi’nin desteği ile düzenlediğimiz panel öncesinde Yunanistan’ın AP Milletvekili Kefalogiannis, ABTTF’nin düzenlediği webinar hakkında AP Başkanı’na şikayet mektubu gönderdi, hakkımızda asılsız iddialarda bulundu. 

Onca çabamıza rağmen yine olmadı, Yargıtay’ın kararı hayal kırıklığı oldu! 

38 yıldır hukuk mücadelesi veren Yargıtay’ın İskeçe Türk Birliği ile ilgili verdiği karar ülkemiz Yunanistan’ın demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini hiçe saydığını bir kez daha gösterdi. 

Buna tepki olarak 10 Temmuz’da İskeçe Türk Birliği protesto eylemi düzenledi.

ABTTF olarak biz de yürüyüşte İskeçe Türk Birliği’ne destek verdik.

Protesto yürüyüşünün Yargıtay’ın kararından hemen sonra İTB binasının hemen önünden başlayarak gerçekleşmesi çok anlamlı oldu. 

Bu eyleme tüm Azınlık kuruluşlarımız ve siyasiler katılarak tek vücut bir duruş sergilediler. 

Hepimizin bildiği üzere Yargıtay’ın kararı hukuki değil, siyasi bir karar! 

Hukukun işlemediği, bize karşı ayrımcılığın ısrarla sürdürüldüğü bir ortamda biz de haklı tepkimizi ortaya koyduk! 

Ama yine suçlu biz olduk! 

Basına yansıyan haberlerde neden belediye başkanlarımızın ve milletvekillerimizin protesto yürüyüşüne katıldığı eleştirildi. 

Öte yandan bölgemizin milletvekili Stilyanidis, bir radyoya verdiği söyleşide yine bizleri hedef aldı. 

Stilyanidis, bölgede Türk değil Müslüman azınlık olduğunu söyleyerek anavatanımızın bölgemizde Müslüman azınlığını etnik bir azınlığa dönüştürmeye çalıştığını iddia etti. 

Stilyanidis, yine Türk kimliğimizi inkar eden resmi devlet tezini tekrar ediyor.

Oysa ülkemizde 1923’ten 1983’e kadar biz ‘Türk’tük! 

Şimdi de bunun mücadelesini veriyoruz.

Anavatanımızın aksine ülkemizin yöneticileri bizleri iç siyasette araç olarak kullanıyor. 

Ülkemiz toplumun milli duyguları ile oynayarak, Türkiye’ye yönelik politikası için bizleri kullanıyor. 

Bu inkar zihniyeti yüzünden ‘Türk’ isimli derneklerimiz yasaklı durumda. 

Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne aykırı bu durum yıllardır yaşanmaya devam ederken 24 Temmuz’da 1967’den 1974’e kadar süren yedi yıllık Albaylar Cuntası iktidarından sonra 1974’te demokrasiye dönüşün 47. yıl dönümü kutlandı.

Resepsiyonda Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou, Temmuz 1974’te demokrasiye dönüşün geçmişin yaralarının sarılması için temel oluşturduğunu ifade etti.  

Cumhurbaşkanı’mıza seslenmek isterim: 1974’te ülkemiz demokrasiye geçerken bölgemizi, insanlarımızı unuttu. 

Biz burada geçmişin yaralarıyla birlikte bugünün sorunları ile mücadele ediyoruz. 

Gerçek bir demokrasi için Batı Trakya Türk toplumuna sahip olduğu statü ve haklar iade edilmeli! 

Sevgili dostlar, 

Mücadelemiz devam ederken bölgemiz insanları açısından başka alanlarda pozitif şeyler de oluyor. 

Bölgemizde insanlarımız ekonomik zor şartlara rağmen her bir ekonomik alanda kendi iş sahalarını kurmuşlar, bunu görmek umut verici.

Tarımda ise zor şartlar altında geçimlerini sağlayan insanlarımız umutlarını kaybetmemişler, ne mutlu!

İTB yürüyüşünde görüldüğü gibi insanlarımızda mücadele ruhu çok canlı! 

Hepimiz azimliyiz, kararlıyız!

Biz geçmişte oldukça zor günler geçirmiş bir toplumuz, mücadele ne demek iyi biliyoruz.

Devir değişir, insanlar değişir ama mücadelemiz devam eder! 

Bu böyle! 

Bu vesileyle memleketimize giderek tatil yapacak herkese iyi tatiller dilerim, memleketimizin güzel havasının, suyunun, insanlarının tadını çıkarsınlar! 

Kalın sağlıcakla,


Halit Habip Oğlu
ABTTF Başkanı


 

GALERİ